Şiirleriyle Derin Etki Yaratan Kadın : Didem Madak
Sep 03, 2025
Kadın ortamını, hüzün ve özlemle harmanlayan Didem Madak, şiirleriyle hepimize ilham olmaya devam ediyor.
Edebiyat dünyasında toplum için gönülden vermiş kadınların sesini, kalemini, ve benzersiz eserlerini daha ayrıntılı dağılımları blog serimizin dördüncü bölümüyle beraberiz!
Bugün kendisi, hayatı ve şiirleri hakkında konuşulanlar, oranları ile hepimizi derinden etkileyip yüreğimizi ısıtan “çiçek ve anne kokulu şiirlerin şairleri” unvanlı Didem Madak'ı gelin yakından tanıyalım!
Didem Madak Kimdir ve Şiirle İlk Kez Nasıl Tanıştı?
Didem Madak, 1970 yılının 8 Nisan tarihinde Egenin incicisi olarak bilinen İzmir'de dünyaya geldi. büyümenin mesleği olarak farklı şehirlerde büyüyerek çocukluğunu geçirdi. 1983 yılında beyin kanseri nedeniyle annesini kaybetti. Şiirlerini yazarken anne kaybının ardından parçaların kelimelere aktarılmasını amaçladı.
Annesi, Didem Madak'ın edebiyatla tanışmasında rol oynayan kişidir. Annesinde birçok şairin şiirlerinin olduğu bir defter vardı ve Didem Madak da şiirleri çok yedi bir annenin kızı olarak ilk kez şiirlerle tanıştı. Didem Madak bu konuyla ilgili olarak şu cümleleri kullanmıştır:
"Beni edebiyatla tanıştıran annemdir. Çok sayıda güzel çocuk romanı okudum. Bu yüzden mutluluk dendiğinde hep o günlerde ve o çocuk romanlarını anıyorum. Annemin ölümünden sonra terk edilmiş ve yalnız günler başladı. Kütüphaneden eve taşıdığım kitapları okuyarak geçen uzun yaz günleri...
O dönem hep o pembe memuriyette memur olmayı düşlerdim. O günleri hatırlayınca hep Edip Cansever'in şu dizesi gelir düşüncesi: 'Bir azarlanmayla ölümü düşünen çocuklar gibi.'
Hayatın eli beline koymuş sinirli bir üvey anne gibi bizi azarladığını ve kardeşiyle el ele tutuşup hayallerden balkonumuza sığındığımızı yaşıyoruz. Sonra evden kaçışım, dört yıl süren ayrılıkçı bir evlilik. Zaten aradaki bir evlilikten herkes bir yazar olarak ortaya çıkabilir, ayrılmak bile değil.”
2000 yılında Dokuz Eylül Üniversitesinin Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Stajyer avukatlık yapmaya başlarken görüşmeye başlar ve tasavvufla yollar yeniden kesişir.
Kitapları
2002 yılında İstanbul'a erişim ile birlikte ilk şiir kitabı Grapon Kağıtları İnkılap Yayınevi tarafından basıldı. İlk kitabı olan Grapon Kağıtları ile İnkılap Kitabevi Şiir Ödülü'nü kazandı. Bu kitaptaki şiirleri kardeşlerin özlem ve annesinin vefatına karşı duyguları, şeffaf ve samimi bir dille yazılmış. Fazlasıyla kendisi şiirlerinde feminizmi vurguladığını dizelerinde oldukça iyi hissettiriyor.
Didem Madak, ikinci kez şiirlerini birleştirdiği Ah'lar Ağacı kitabını 2002 yılında yayımladı. Şiirlerinden;
“Kalbimi kalın bir kitap arasında kuruttum,
Onu orada beş parmaklı bir çınar yaprağı gibi unuttum.”
bu dizeleri aslında Didem Madak'ın o zamanki hislerini, bize aktarıyor.
Şiirlerinin kendi yanında atfedilen anne güzel şairin özetinin nedenini ve onda yarattığımız daha çok bildiğimiz anlatımında görebiliriz.
Pulbiber Mahallesi şiirinde yazılanlar;
“Dünyaya bir kadının eli değse
Gösterişli ağır bir halı gibi çırpılsa
Tozlarından arınsa…”
dizeleri aslında bir kadın tarafından yapılması gereken birçok şeye işaret ediyor.
Örneğin herhangi bir durumda, bir fikirde, birleştirilmiş verilerin duygusal zekasının ve harcanan ön planın her açıdan çıkarılması pozitif bir etki sebep olur çünkü kadınların var olduğu yeri iyileştirmesi ve güzelleştirmesi kabul edilmesi gereken bir gerçek. Dünyanın her yerinde kadınların oluştuğu ve diğer kadınların da kadınların yetiştirdiği gerçeği gibi.
Didem Madak da Türk edebiyatındaki kadın şairlerimizden bağımsız ve feminist kimliği ile birlikte şiirlerinin naifliğini hepimizine hissettiren biri. Bugün yanımızda olmasa bile kendi dizleriyle ve tuttuğuyla hepimiz ışık kalmaya devam ediyor.
Nazlıcan GÜVENOĞLU & Meryem DAĞ