Bizlerden Sizlere

Turkishe’nin sesini blogta keşfet!

Her yazıda kendinden bir parça bulacak, yeni bakış açılarıyla ilham alacaksın.

MİZAHIN KÖR NOKTASI

toplum&eğitim toplumsal cinsiyet eşitliği& kız kardeşlik Sep 03, 2025

Gülmek için gittiğimiz gösterilerde aslında kime güldüğümüzü hiç düşündük mü?

Bugün hep beraber kapının diğer tarafına bakalım. Kendimizi bir stand-up sahnesinde hayal edelim. Salon tıklım tıklım, ışıklar açılıyor ve sahneye komedyen çıkıyor. Eşimiz, dostumuz, ailemizle toplanmışız, gülmeye geldik ama bir bakıyoruz, duyduğumuz şakaların çoğu kadınlar üzerine. Bu gösteride genelde duyduğumuz bazı esprileri, eleştirileri düşünelim.

Aklınıza neler geldi? Benim aklıma en basitinden kadınların araba sürerken yaşadıkları deneyimlere dair dönen bazı cümleler geldi. Bu cümlelere bazıları güldü, bazıları omuz silkti ve bazıları da “Benimle dalga geçilince neden gülmeliyim?” diye sorguladı.

Komedi dünyasında kadınlar sürekli “gülünecek nesne” haline gelmektedir. Evet, günlük yaşamdaki şeylere gülebiliriz fakat bu durum kadınlara gelince daha acımasızdır. Oysa ki mizah dediğimiz şey güldüren ama güldürürken insanı dönüştüren bir sanattır.

Kadınlar üstünden yapılan espriler ise sadece güldürmeye odaklanmış düşündürmeyi unutturmuştur. Bu esprilere maruz kalan, hedef olan kadınlar gülmek yerine utanmaya başlamaktadır.

Yapılan esprilerin konusu kadınların dış görünüşü ve geleneksel roller üzerinden ilerlemektedir. Dış görünüş konusunda çoğu erkek kadınların bedenine laf edebileceğini düşünmektedir. ‘’Boyu uzun kadını basketbolcu sandım‘’ gibi bir benzetmeyle espri yapar. “Kilosu düşük, rüzgâr esse uçacak.’’ Bu söylemlerin kadınları kırabileceklerini düşünmeden sadece güldürmek amacıyla kullanıldığını ve dahası bunun gibi bir sürü söylemin olduğunu biliyoruz.

Dış görünüşe yapılan esprilere elbette erkekler de maruz kalmaktadır. Ne yazık ki günümüzde popüler olan (!) anlayışta kadınlara daha büyük oranda bu espriler yersizce yapılmaktadır. Geleneksel roller ise ev işleri, annelik gibi rolleri kapsamaktadır.

Gündelik yaşamda çoğu baskı içerisinde kendisini bulmaya çalışan kadınlarımızı espri adı altında dedikleriyle geriye çekebilecekleri ihtimalini unutmaktadırlar. Örneğin “dırdır yapan eş” modeli gibi kalıplara sokmaktadır.

Geldik en çok kullanılana: Cinsel kimlik. Bir kadının kendi seçimleriyle var olacağı cinsel kimliği mizahta olmayacak yerlere ve aşağılamalara maruz bırakmaktadırlar. Cinsiyetçi olan küfürleri de bu mizahın içerisine katıp kadının kendisini değil, kadına dair basmakalıp fikirler komedinin malzemesi yaparlar.

Bu tüm esprilere gelen eleştirilere ilk cevap “Ama bu bir şakaydı!” demek oluyor. Sorgulamak yerine gelen alkış seslerine odaklanılıyor.

Kadınlar-özellikle de genç kızlar- bu tür şakalara daha çok maruz kalmaktadır. Hayatlarının değişken olduğu zamanlarda bedenleri, yaşantıları, eksiklikleri ve fazlalıkları üzerinden mizahın diliyle aşağılanma riskiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.

“Komik olmak” adı altında kurulan bu düzenin bedelini ödeyen yine kadınlar olmaktadır. Güldüğümüz şeylerin neye işaret ettiğini fark etmek, bir espriye yalnızca kahkaha atmakla yetinmemek gerekiyor çünkü bazı şakalar gülünmeye değil, durup düşünmeye değer.

Özlem YILMAZ

Turkishe Bülteni

İlham ve Fırsatlar E-Postana Gelsin

Etkinlik duyuruları, ilham veren hikâyeler ve kız kardeşlik ağımızdan en güncel haberleri ilk sen öğren. 

Bilgilerin güvende, sadece ilham verici içerikler göndereceğiz.