Her kuşak, kadının hikâyesine yeni bir renk, yeni bir mücadele ve yeni bir umut ekleyerek bugüne kadar uzanan bir dönüşüm yaratmıştır.

Geçmişten günümüze kadının gelişimini anlamanın en iyi yolu kuşakları incelemektir. Her kuşak; kendi dönemini, ekonomisini, sosyal ve teknolojik gelişimini bizlere açıklamaktadır. Kadınların toplum içindeki rollerini de en iyi şekilde kuşaklarla görebiliyoruz.

Her kuşak bir öncekinin mücadelesini taşımakta ve geleceğe umut aşılamaktadır. Z kuşağı kadınları olarak bizler de, geçmiş normlardan arınıp geleceği yeniden şekillendiriyoruz.

Gelin, bu kuşak yolculuğuna birlikte bakalım!

Baby Boomer ve X kuşağı savaşların, ekonomik krizlerin ve toplumsal baskıların ortasında yetişirken toplumda  “görünür olma” mücadelesinin temelini attı. Çalışma hayatına adım adım giren kadınlar; eşitlik, özgürlük ve hak arayışı konularında yılmadan mücadele verdiler. Bu kuşak, kadınların toplumsal hayatta yer almasını sağlayan ilk güçlü dalgayı başlattı.

Y kuşağı kadınlarının döneminde dünya globalleşmeye başladı. Günlük hayatlarımızda iş ve yaşam dengeleri ortaya çıktı. Y kuşağı kadınları kariyerde yükselmeye çalışırken toplumun kadına yüklediği sadece “ev hanımlığı” kimliğinden sıyrılıp kariyerlerinde var olma mücadelesi verdi. 

Ev işlerinin yalnızca kadının görevi olduğu normlar bu dönemde kırılmaya başladı. Erkekler daha fazla sorumluluk almaya başlamış olsa da, bu değişimin mimarları özellikle Y kuşağı kadınları oldu.

Z kuşağı kadınlarına gelelim. Dünya artık dijital  bir halde. Artık eşitlik, bir “talep” değil; bir gereklilik. Tüm dünyanın birbiri ile teknolojiyle bağlı olmasından kaynaklı toplumsal olaylara karşı bilinç çok daha yüksek. 

Çevresel sürdürülebilirlik, toplumsal adalet, kapsayıcılık gibi değerler artık günlük hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Sosyal medya kanalları sayesinde sesler saniyeler içinde yükselebiliyor; kolektif hareketler, kampanyalar ve dayanışma ağları çok daha hızlı büyüyebiliyor.

Z kuşağı kadınları; mücadelesine dijital aktivizm, girişimcilik, dayanışma ve kimlik arayışı ile devam ediyor. Global hareketlerle seslerini duyurup toplumsal sorunlar için birlikte hareket ediyorlar. Teknoloji, sanat ve sürdürülebilirlik alanlarında etkili girişimlerle kendilerini gösteriyorlar. 

Bugün, Z kuşağıyla birlikte bağımsızlığını kuran çok sayıda kadın girişimci görüyoruz.

Y kuşağı bu dönüşümde öncü rol oynarken, Z kuşağı onların taşıdığı bayrağı devralıp daha ileriye taşıyor. Kız kardeşlik ağları ve birbirini geliştiren kadın platformları da bu dönemde kendisini oldukça göstermektedir. Turkishe bu kız kardeşlik ağının çok güzel bir örneğidir.

Bir Z kuşağı kadının kurduğu, ekibiyle birlikte kız kardeşlerini desteklediği, geliştirdiği ve onlara alan açtığı bir platform… Bu tarz oluşumlar her geçen gün artarak kadınlara yalnız olmadıklarını, birlikte çok daha güçlü olduklarını gösteriyor.

Her kuşakta edilen her mücadele bugünlere gelmemiz için çok değerlidir. Görünürlük, iş dünyasında kalıcılık, bireysel özgürlük, profesyonel yaşam arayışları, şimdi dijital çağın hızına uyarlanarak yeniden şekillenmektedir. 

Z kuşağı kadınları için bireysel başarıyla toplumsal başarı artık birbirinden ayrılamaz bir kavram olmuştur. Onlar için birlikten güç doğmaktadır.

Bu da bize gelecek yıllarda kadınların liderlik ettiği dönüşümlerin çok daha görünür olacağını gösteriyor.

Bugün bizler de bu kadınların seslerine kulak verip onlarla beraber ses çıkarıp bu dönüşümün bir parçası olabiliriz!

Özlem Yılmaz