Bir Merhaba ile Başlar
Sep 03, 2025
Networking’den dostluğa, birlikte güçlendiğimiz bir mevsim.
Yaz ayları çoğumuz için nefes alma, dinlenme, kendimizi yeniden keşfetme zamanı. Gündelik koşuşturmalardan uzaklaştıkça, belki de uzun zamandır ertelediğimiz şeylere zaman ayırma fırsatını da yakalıyoruz ama genellikle gözden kaçan bir şey var: Bu rahatlatıcı yaz dönemleri aslında kendimize yatırım yapmak, yeni bağlantılar kurmak ve topluluklarımızla bağımızı güçlendirmek için de harika zamanlar. Özellikle biz kadınlar için.
Networking, çoğu zaman ciddi iş görüşmeleriyle, büyük etkinlik salonlarıyla ya da kalabalık LinkedIn bağlantı listeleriyle özdeşleştirilse de aslında çok daha sade bir şey.
Bazen bir arkadaşınla yaptığın derin bir konuşmada, bazen bir online etkinlikte kurulan küçük bir bağda ya da yazın bir akşamüstü, sahilde tanıştığın bir kadının hikâyesini dinlerken başlar.
Bu sayede yazı sadece tatil değil, aynı zamanda bağ kurma mevsimi olarak da görebiliriz. Zamanın yavaşladığı, zihnin biraz daha açık olduğu bu dönemde tanıştığımız insanlar, duyduğumuz fikirler ve gösterdiğimiz cesaretler uzun vadeli fırsatlara dönüşebilir.
Yazın getirdiği o rehavet bazen bizi “hiçbir şey yapmama” fikrine çekebilir ve bu da tamamen haklı bir ihtiyaçtır. Ancak bazen de bu sakinlik, sesimizin daha çok duyulduğu bir zamana dönüşebilir çünkü kalabalıkların ve gürültünün biraz geri çekildiği bu aylarda, dijital platformlarda attığımız küçük adımlar bile daha çok yankı bulur.
Basit bir LinkedIn paylaşımıyla kendi öğrenme yolculuğunu anlatmak, tanımadığın birine ilham olabilir. Belki o kişi de senin gibi yazın başında “bu yazı sadece dinlenmeye ayıracağım” demiştir ama senin paylaşımını görünce bir adım atmak ister. İşte tam bu yüzden görünür olmak için büyük şeyler yapmaya gerek yok. Samimiyet, içtenlik ve biraz cesaret fazlasıyla yeter.
Yaz ayları aynı zamanda bağ kurmak için mükemmel bir zemin sunar çünkü insanlar daha ulaşılabilir, daha açık ve daha paylaşımcıdır. Özellikle kadınlar arasında bu bağlar daha da güçlüdür. Birbirimizin başarılarını görünür kıldığımızda, küçük desteklerle büyük değişimlerin kapısını aralayabiliriz.
Örneğin bir mentorluk teklifi, bir etkinlik çağrısı ya da sadece “seninle tanışmayı çok isterim” cümlesiyle başlayan bir e-posta… Bunların hiçbiri zor ya da iddialı değil fakat hepsi güçlü.
Belki bu yaz bir kitap kulübüne katılırsın. Belki bir online seminere ya da bir yazılım bootcamp’ine kayıt olursun. Belki de sadece güzel bir sabah kahvesi eşliğinde kendi kariyerini gözden geçirirsin ve belki de bu içsel farkındalık bile sana başka kadınlarla paylaşacak bir şey verir. Kimi zaman bir “merhaba” yeni bir iş birliğine, kimi zaman bir sohbet, güçlü bir dostluğa dönüşebilir.
Yaz boyunca katılacağın topluluğun bir parçası olarak yalnızca kendi gelişimine değil, başka kadınların da güçlenmesine katkı sunabilirsin. Bu, bazen bir yorumla olur, bazen bir öneriyle, bazen de sadece “Ben de buradayım” demekle. Hepimiz farklı yerlerde, farklı hayatlar yaşıyoruz ama bu yaz bir noktada yollarımız kesişebilir ve o kesişim noktasından çok değerli şeyler doğabilir.
Böylece gel, bu yazı sadece bir tatil arası olarak değil, aynı zamanda bir bağ kurma, güç toplama ve birbirimize alan açma zamanı olarak yaşayalım. Yazın tüm sıcaklığıyla birlikte, samimi ilişkiler kurmak, yeni kapılar aralamak ve belki de kendi potansiyelimizin yeni bir katmanını keşfetmek için harika bir fırsat bu çünkü kadınlar birlikte daha güçlü.
Ve bu yaz, belki de hep birlikte parlayacağımız yaz olur.
Esra ÖNCÜ